PUBG, Linç Kültürü ve Oyun Geliştiriciliği Üzerine
Güncelleme tarihi: 8 Haz 2020
PUBG olarak bilinen, tam adı Player Unknown's Battleground olan ve şu an tüm dünyada yüz milyonlarca insanın oynadığı oyun, getirdiği oyun içi bir yenilik yüzünden yine sosyal medyada linç edildi.
Linç sebebi ise; karakterinizin oyun haritasında rastladığı bir toteme tapınarak ekstra bir silah elde etmesi.

Açıkçası ömrüm bunun gibi oyunları oynamakla geçti. Ne terörist oldum, ne cinayet işledim, ne intiharı düşündüm ne de putlara taptım. Hatta birlikte oyunlar oynadığım onlarca arkadaşımın hiçbirinde de benzer eğilimlere rastlamadım. Çocuklarınızı sağlıklı yetiştirmeniz onları korumak için yeterli. Oyunlardan korkmanıza veya böyle basit hikayelere dayalı ve tamamen eğlence amaçlı oyunlara karşı çok fazla korumacı davranmanıza gerek yok.
Oyunlar insanların hayatıyla ilgili bu kadar "direkt" etkili olsaydı emin olun 90'lar ve 2000'lerde görev yapan bütün devlet memurları ve ofis çalışanları falcı olurdu.
Age of Empires ile büyüyen nesil ya din kurardı ya da herkes kendi ülkesini kurmaya kalkardı.
Counter Strike ile büyüyen çocuklar elde silah birbirini öldürürdü sokaklarda.
Ki bizim çocukluğumuzda piyasaya çıkan ve hala satışı devam eden boncuk tabancalarını satın alıp çocukların birbirlerine ateş etmesini veya bir takım mafyatik karakterleri bu oyuncak silahlarla taklit etmesini sorun olarak görmeyen ebeveynlerin bilgisayar oyunlarıyla ilgili bu kadar hassas oluşu gerçekten mantıklı bir çerçevede açıklaması çok güç bir durum.
Bazılarının içinden çıkamadığı, anlayamadığı, derinliğini ve faydalarını kavrayamadığı veya en basit haliyle "oynamayı beceremediği" her şeyi böyle yerin dibine sokması bitmeli artık.
Bazıları da diyor ki "kendi kültürümüzü anlatan oyunlar yapmazsak gençlerimiz daha çok zarar görür".
Yahu kimse zarar görmez de siz oyun yapmak istediniz de engelleyen mi oldu? Mount and Blade diye bir oyun var ve dünyanın en popüler oyunlarından biri şu an. Bir araştırın bakalım kimler yapmış ve kimin kültüründen ve tarihinden besleniyor. Bilmiyorsunuz tabii. %100 Türk ve bağımsız bir oyun yapım şirketi olan TaleWorlds tarafından geliştirilen Mount and Blade II: Bannerlod oyunu 2020 yılında Steam platformu içerisinde en iyi çıkış yapan oyun oldu.

Oyun yapmak istiyorsanız, buyurun biz oyun girişimcilerine 1 milyon lira destek sağlıyoruz. Gelin katılın yarışmaya, iyi bir oyun çıkarın, maddi destek alın. --> www.nextgamestartup.com adresinden yarışmamızla ilgili tüm detaylara ulaşabilirsiniz.

E, şimdi ne yapacağız? Burada oyun geliştiren gençlerin hayal güçlerini sosyal medyada vuku bulan linç kültürüne göre yönlendirip onları kısıtlayacak mıyız? Daha yolun başındayken böyle her önümüze geleni linç ederek gençlerin hayallerini frenleyecek miyiz?
Sürekli birtakım oyunları hedef seçip yasaklatmaya çalışarak, gençleri bunlardan uzak tutarak kendi oyunlarını yapacak Türk gençlerini ortaya çıkaramazsınız. Aksine onları korkutursunuz.
Nasıl bugün ülkemizin vebası haline gelmiş linç kültürü; sanatı, yaratıcı reklamları, bilim projelerini engelleyen bir oto sansür oluşmasına sebep oluyorsa oyunlar için de aynı şey geçerli. Kendi uzmanlığım ve içinde bulunduğum sektör olduğu için çok net söyleyebilirim ki son yıllarda sosyal medyadaki linç kültürünün negatif etkileri özellikle reklamlar konusundaki yaratıcılığı tamamen bitirmiş durumda. Tüm kreatif ekipler, markalar ve pazarlamacılar sürekli olarak sosyal medyada linç yeme korkusuyla kendilerini en güvenli alanda tutacak fikir ve projeleri arayarak ömür çürütüyor ve bu durum gerçekten çok gülünç brief'lerin veya hiçbir amaca hizmet etmeyen vasat fikirlerin ortalıkta boy göstermesine sebep oluyor.
Geleceğin meslekleri olarak gösterilen, yurt dışında gencecik insanların milyon dolarlar kazanmasını sağlayan birçok iş alanı Türkiye'de aynen böyle linç ediliyor ve gençler sistematik bir şekilde bu alanlardan uzaklaştırılıyor. Gençler yaratıcı senaryolar yazamıyor, film yapamıyor, dizi çekemiyor, reklam yapamıyor, viral olabilecek sosyal medya kampanyaları bu korku yüzünden çöpe atılıyor, oyun projeleri daha fikir aşamasındayken geliştiricilerin kendileri tarafından oto sansüre uğruyor.
Böyle bir linç kültürünün güzel ülkemize ve gençlerimize verdiği zararı anladığımızda iş işten geçmiş olacak. Elalem uçup giderken biz yine geçtiğimiz günlerde ekranlara yapışıp SpaceX roketini izlediğimiz gibi uzaktan izleyen tarafta olacağız. Gerçekten çok üzücü değil mi? Bence herkesin şapkasını önüne koyup neyi neden linç ettiğiyle ilgili uzun uzun düşünmesi gerekiyor.